Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı
image

Tarihçe 

Kütüphaneler eski çağlardan beri insanlığın hizmetindedir. Eldeki bilgilere göre ilk kütüphane, Asurlular zamanında kurulmuştur. Osmanlı imparatorluğu döneminde de kitaba ve kütüphaneye önem verilirdi. O dönemden zamanımıza kadar gelen büyük kütüphaneler vardır.

Yaşadığımız yüzyıl bilgi, ilerleme dönemidir. Kitaplar bilime giden yoldur. Çağımızın buluşlarını kitap, dergi gazete gibi yayın organlarından izleriz. Okuduğumuz kitaplar, dergiler, gazeteler bilgilerimizi artırır. Bizi dünyadaki gelişmelerden, değişmelerden haberdar eder. Kitaplar sevgili dostlarımızdır. Kitaplıklar, kütüphaneler kitapların bir arada bulunduğu yerlerdir. Kütüphanemiz Sultan II. Beyazıt Han tarafından yaptırılmıştır. Amasya'da valilikte yapmış olan Sultan II.bayezid ile ilgili olarak birkaç bilgiyi sizlerle paylaşalım.

Sultan II. Bayezid Han


Osmanlı padişahlarının sekizincisi.
Saltanatı: 1481-1512

Babası: Fatih Sultan Mehmed Han - Annesi: Sitti Mükrime Hatun Doğumu: 3 Aralık 1447 Vefatı: 26 Ağustos 1512

II. Bayezid bazı kaynaklara göre 1447'de bazı kaynaklara göre de 1448'de, 3 Aralık'ta bugün Yunanistan sınırları içerisinde kalan, Osmanlılar zamanında ise Edirne'ye bağlı bir kaza merkezi olan Dimetoka'daki Dimetoka Sarayı'nda dünyaya geldi. Babası Fatih Sultan Mehmet ilme karşı büyük bir sevgi beslediği için, oğlu Bayezid'e her şeyden evvel kuvvetli bir tahsil verdirmeyi düşündü. İstanbul'un fethi'nden sonra, 7 yaşlarındayken Hadım Ali Paşa danışmanlığında Amasya valisi olan Bayezid, burada o dönemin en ünlü âlimlerinden dersler aldı ve padişah olacak şekilde yetiştirildi. O günlerde Amasya kenti bir eğitim ve kültür merkeziydi. Devrin meşhur âlimlerinden dersler aldı, İslami ilimlerin pek çoğunu öğrendi. Ayrıca Amasya'lı Hattat Şeyh Hamdullah'tan da hat dersleri aldı. Arapça ve Farsça'nın yanı sıra; Çağatay lehçesi ve Uygur alfabesini de öğrendi. Dinine bağlılığından dolayı kendisine Bayezid-i Veli de denilirdi. Bayezid-i Veli, şairleri saraya toplar onlarla sohbet ederdi.
Bugün kütüphanecilik hizmeti verilen medrese binası Sultan II. Bayezid'ın emriyle Şehzade Ahmet tarafından 1485-1491 yılları arasında yaptırılmıştır. İlimizde ki medreselerin en büyüğü anlamına gelen Medrese-i Sultaniye veya  Sultaniye Medresesi adı altında uzun yıllar hizmet vermiştir. İlk müderrisi Şeyhülislam Zembillizade Ali Efendi'dir.

Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk'ün emriyle 1922 yılında ilimizde bulunan yazılı ve basılı eserlerle birlikte, arkeolojik ve etnografik eserlerde bu binada toplatılarak, kütüphanecilik ve müzecilik hizmetlerinin temeli atılmıştır. Daha sonra fiziki yetersizlik nedeniyle arkeolojik ve etnografik eserler buradan çıkarılarak, bina tamamen kütüphanecilik hizmetlerine tahsis edilmiştir